Her şey bir hayalle başladı cümlesini duymayanınız yoktur. Peki, nasıl olur da bir hayal gerçeğe dönüşür? Gerçek bir olay üzerinden adım adım gidelim …Sonra yaratımın püf noktalarına ve matematiğine değineceğiz..
Yıl 2012, hayatımı değiştirecek beş günlük nefes seminerine eşimle katıldık. Bizi oraya götüren süreç bile ayrı bir yazı konusudur. Çünkü aslında o da bir hayalin gerçekleşmesi idi. Yazarken fark ediyorum ki bu seminerin mottosu da ‘’ Birlik Bilinci ‘’ idi ve tabi ki de bu da tesadüf değil ☺ Bu vesile ile Sevgili Hocam Semra Bakioğlu’ na sevgilerimi gönderiyorum ☺Sanırım seminerin üçüncü günüydü , öğleden sonraki nefes seansımıza yine pozitif bir niyetle giriyoruz. O vakte kadar tüm seanslarda arınmaya , bırakmaya , farkındalığa falan niyet etmişim ..O seans birdenbire değişik bir şey isteme hali oluştu…. (Belki de dem o demdi ☺ )Mesleğim gereği hep su ile uğraşmıştım, su ile ilgili herşeyi araştırır okurdum ve eşim de ben de su içinde çalışırdık :) Biraz toprağa çekilme, toprağı bilme ihtiyacına çekilme hissediyordum ( kalbine güven☺ ) .Şöyle dedim bir arazi, içinde zeytin ağaçları olan , gözümde biraz engebeli bir yer ( görselleştir ☺) , orada güzel işler yapsak , birliğe bütüne katkısı olsa (imgele ve niyetin birliğe hizmete uyumlu olsun☺) ..Neyse bu niyet sevgili nefes koçumuz ile yapıldı (okuyorsa kulakları çınlasın ismi Nurcan ) ve akabinde nefese yatıldı…
O gün Nurcan ile son çalışmamızdı ve biz nefes seansı sırasında meditasyon halinde dinlenirken o defterlerimize minik notlar bırakmıştı. Bunu niye anlatıyorum... Çünkü ben o niyeti tertemiz bir şekilde yaptım ve unuttum !!!!( niyetini olmuş bil ve unut ☺) Yıllar sonra defterlerim arasında Nurcan’ın notunu bulduğumda ben o arazinin üzerinde hayretler içinde idim..2017 yılının ortaları idi sanırım, yani niyetin 5 yıl sonrası , nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde sevgili eşim Berkan’la Urla Özbek köyünde denize bakan , muhteşem manzaralı ve dağ yamacı bir arazide zeytin ekiyorduk. Büyük ağaçlar vardı ancak boş olan yerlere de yaklaşık 500 zeytin ağacı diktik. İşin ilginç yanı , hayalim için adım atmak adına o zamanlar gezmeye gittiğimiz bir yerden üzerinde zeytin ağacı olan bir minik tablo almıştım ve yeni yerde ilk astığım bu tablo oldu. Bilinçli yaptığım bir şey değil, bunu da sonradan fark ettim☺ Nurcan’ın bulduğum notunda şu yazıyordu: ‘’Urla da zeytinlikler içindeki arazinize gelmek için sabırsızlanıyorum’’ ☺ Tüm bunlar zaten muhteşem.. Ama bir de isim hikayesi var ki, onu da burada yazmak isterim.. Nefes eğitimlerine devam ettim. O eğitimlerde daha sonra birlikte Kudret-i Nefes Akademisini kurduğumuz Havvanur ve Yasemin ile tanıştım.. Hayallerimiz birmiş demek ki, her şey öyle yerli yerine oturdu ki. Eğitimlerimizi bu anlattığım yerde ve Samsun Alaçam’daki Gönül Bahçem Çiftliğinde yapmak üzere hummalı çalışmalara başladık. Tüm bu süreçte imkanlarımız öyle çok geniş değildi, biz sanki öyle gibi davranıyorduk sadece ☺ Hayal ediyorduk, inanıyorduk, minik adımlar atıyorduk.. Süreç bizi destekliyordu…Geldik bizim Özbek köyündeki zeytinli mekana isim aramaya :) Aklımda bir sürü isim var..Ama hiçbirine tam olarak , hah buuu diyemiyorum..Arıyorum, içime soruyorum…Bu sıralarda Berkan bana ha bire bir şey göstermeye çalışıyor arazinin aşağı bölümünde. Ama ben bir türlü gitmiyorum, sonra bakarız , tamam geleceğim falan diyorum..Sanırım işlerle baya meşgulüm..Bir yandan da konaklamalı seminer için kalma yeri yapmaya çalışıyoruz, son derece mütevazi ☺ bir arada konaklayacağız..Zaten birarada yatmayı pek severiz…herşey kabulümüz..Neyse efendim uzatmayım, bir anlık bir uyanma yaşadım ve Berkan tekrar söylediğinde onunla birlikte arazinin aşağısına indim. Bana ekilen zeytin fidesinin içinden çıkan ve ona sarılı bir şekilde büyüyen incir ağacını gösterdi. ‘’‘’Bakar mısın dedi, inciri ben dikmedim ama kendiliğinden çıkarak zeytinle aynı boya gelmiş ve sarmaş dolaş bir aşk hali mevcut ‘’Bu aldığım ilk mesaj oldu..Sonra o akşam eve gittim..Whats up üzerinden nefes koçu arkadaşlarla kurduğumuz bir kitap klübümüz var , kitap okuyarak yorumlarımızı paylaşıyoruz. O akşam geç vakitlerde gruptaki arkadaşlarımızdan birinin evine yeni gelen iki kedi yavrusuna isim arıyoruz.. Herkes fikirler veriyor, çocukları karar verecek oylama ile isimlere..Baya yazışmalar falan..Artık uykum geldi , yatacağım.. Elimi yüzümü yıkadım, oturdum yatağa…’’Allah’ım dedim burasının ismi bellidir de , ben şu an bilmiyorumdur. Ne olur bana bahşet , ilham et..Bana olmazsa da bir arkadaşıma bari…Senden bir işaret bekliyorum’’…Yattım uyudum üstüne…Sabah erken uyanıp , telefonu elime aldığımda , kitap kulübü grubundan birisi , kedilerin ismi belli oldu mu diye yazmış…Sevgili dostum Banu ise şunu yazmış..’’Sabaha karşı ben Seyda’ların Özbekteki yerine bağlandım oradaydım’’…Tabi ben okuyunca hemen yazdım, Banu ne gördün ? ya da ne hissettin…’’Yeşil bir ışık ve zeytin dedi..Ve isim arıyorsan içinde mutlaka zeytin olsun’’ dedi..Benim isim aradığımı bilmeden…Allah’ım sana şükürler olsun, bu ne harika bir cevap alış…Ve ardından ben anlattım tabi böyle böyle diye..İlk işareti almıştım , bu ikinci işaretle artık şüphem yoktu..İş bununla bitmedi tabi, gruptaki diğer arkadaşım sevgili Armağan o sıralar Türkiye de meşhur bir dizinin senaryo yazım ekibinde ve inanılmaz yoğun.. Bırakıyor işi gücü mitolojide zeytine bakıyor..Oradan oraya araştırıyor, o sırada dizinin yazdığı bölüm sayısından falan yola çıkarak bir sürü şeye ulaşıyor..Ben de Tin suresi ile baş döndürücü bir şey yaşıyorum..Tin hem ruh demek ,hem incir anlamı var … Hem de surede incir ve zeytin metaforik anlatımı ile yaratım anlatılıyor..İncir ile zeytin iç içe büyümüş zaten içinde incir de olmalı diyorum..İncir erkek üreme hücresini, zeytin dişi üreme hücresini anlatıyor ve iksinin birlikteliği yaradılışı…Ve son nokta yine Armağan ile konuldu ..Zey ‘in anlamının aynı zamanda yayılmak ve genişlemek olması ile biz yazılış şekline karar vermiş olduk.. Zey’Tin 6…Ruhun yayılıp genişlemesi..6 çok şeyi simgeliyor..Evrenin 6 günde yaratılması..Hz Muhammed ( SAV ) in sayısı, Atatürk ilkeleri…İstediğimiz herşeyi bu ismin altında toplamış olduk ve bu muhteşem bir kalp birliği ile oldu. Allah tüm arkadaşlarımdan razı olsun ☺ Bu içime öyle sindi ki son noktayı koyarken kalbim gümbür gümbür atıyordu. Bu benim her zaman en büyük işaretim..
Bitti mi peki ☺ haaayır…Bir şey daha var eklemem gereken , onu yazmazsam eksik kalır..İsme karar verdik. Bir logomuz yok henüz.. Broşürler ve sosyal medya için gerekli..Seminer tanıtımı yapacağız..Ücretsiz bir nefes seansı çalışmamız var Zey’Tin 6’nda..Tanıdığım kişiler var ama tanımadığım birkaç kişi de var gelenler arasında..Nasıl açıldıysa konu açıldı ve kısaca bu hayalin gerçekleşme hikayesi ve ismin bulunma hikayesi üzerinde konuştuk seans öncesi..Gelenler gerçekten yeri hem çok beğendiği için soruyordu , nasıl oldu burası diye.Konuşmanın ardından çok harika bir toplu nefes seansı yaşadık. Buraya bir not düşmem lazım..Toplu halde yapılan nefes seanslarında gerçekten muazzam bir enerji oluşuyor..Nefes zaten frekansı yükseltiyor , bir de birlikte olmanın , sevgide olmanın o birleştiriciliği ile çok farklı deneyimler yaşanabiliyor. Toplu halde yapılan duaların etkisini düşünün, aynen o şekilde..Seans bitti..Herkes pek mutlu.. Gelenlerden , öncesinde tanımadığım bir kişi gözlerini açtı ve ‘’ Buranın bir logosu var mı ?’’ dedi. Eğer yoksa çizmek isterim..Allahım ben artık daha senden ne isteyim ☺) Şükran , ağlama, coşma hepsi kabardı içimde. Kendine gelen bir görü üzerine çizim yaptı , ben sonra istediğim birkaç şeyi eklettim.. Çok ısrar etmeme rağmen ücretini de almadı..Tamamen kalpten akan bu hediyeyi o aşkla kabul ettim. Sevgili Müge’ye de buradan selam çakıyorum..Güzel kalbi hep yoluna ışık olsun, sonradan Ankara ya taşındı..Bir daha hiç karşılaşmadık ama benim için hep özel olacak…O yaz önce Samsun da sonra Urla da muhteşem iki seminer yaptık.. danışanlarımızı yeni yaptırdığımız yerde rahat ettirmeye çalışırken , biz nefes koçları ve evrenin muhteşem hizmetkarları seminer salonunda üst üste uyuduk. Sabahın köründe kalkıp temizlik yapıyor, kahvaltı hazırlıyor , 9 da tam takım programa başlıyorduk…Zey’Tin 6 aşkla büyümeye devam ediyor..Yeni eklemeler yapılıyor ..ve dolayısı ile macera devam ediyor…
Bir hayalin , ortada hiçbir şey yok iken , adım adım gerçek oluşunun gerçek hikayesidir okuduğunuz…
Gerçekten ama gerçekten ;)
Kısaca özetlemek gerekirse :
Önce yaşam amacı ve hayalini bul
İsteğin bütünün hayrına olsun
Saf bir kalple iste
Kelimelere dök ( Kun- Ol emri )
Tüm detayları imgele
Tüm kalbinle inan ( İman et )
Enerjin yüksek olsun, frekansın yüksekken yap ( yöntemler bu kitapta ☺ )
Minik adımlar at , olmuş gibi ( Cesur ol )
Unut ( takılma, tutunma, tutturma….zamanı var )
Oldu bileeeee……….
Tin Suresi
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
1-Tîn'e ve zeytûn'a andolsun.
2-Sinâ Dağına andolsun,
3-Bu güvenli şehre (Mekke'ye) andolsun ki,
4-Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık.
5-Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.
6-Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar için devamlı bir mükafat vardır.
7- (Ey insan!) Böyle iken, hangi şey sana hesap ve cezayı yalanlatıyor?
8-Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?